Bu gezegende, tehlikenin diğerlerinden daha fazla olduğu alanlar var ve bu nedenle, bu alanlar daha tehlikeli bir şeyi ifade ettiğini düşündüğünüzden daha çarpıcı isimler alıyor. Bu durumda hakkında konuşacağız Pasifik ateş çemberi. Bazıları bunu Pasifik ateş çemberi ve diğerleri Pasifik çevresi kuşağı olarak bilir. Bu isimlerin hepsi, bu okyanusu çevreleyen ve hem çok yüksek sismik hem de volkanik aktivitenin olduğu bir alanı ifade eder.
Bu yazıda size Pasifik ateş çemberinin ne olduğunu, hangi özelliklere sahip olduğunu ve gezegenin çalışmaları ve bilgisi için önemini anlatacağız.
Pasifik Ateş Kuşağı nedir
Daire şeklinde değil, at nalı şeklinde olan bu alanda hem sismik hem de volkanik aktivitenin büyük miktarları kaydedilmiştir. Bu, meydana gelebilecek afetler nedeniyle bu alanı daha tehlikeli hale getirir. Bu kemer Yeni Zelanda'dan Güney Amerika'nın batı kıyısının tamamına 40.000 kilometreden fazla uzanıyor. Ayrıca Doğu Asya ve Alaska kıyılarının tamamını geçer ve Kuzey Amerika ile Orta Amerika'nın kuzeydoğusundan geçer.
Belirtildiği gibi Tektonik plakalarBu kuşak, Pasifik levhasında var olan kenarları, diğer küçük tektonik levhalarla birlikte işaretler. yer kabuğu. Çok yüksek sismik ve volkanik aktiviteye sahip bir bölge olduğundan tehlikeli olarak sınıflandırılır.
Nasıl oluştu?
Pasifik ateş çemberi, tektonik plakaların hareketiyle oluşturuldu. Plakalar sabit değildir, ancak sürekli hareket halindedir. Bu, Dünya'nın mantosunda bulunan konveksiyon akımlarından kaynaklanmaktadır. Malzemelerin yoğunluğundaki fark, hareket etmelerine ve tektonik plakaların hareketine neden olur. Böylece, yılda birkaç santimetrelik bir yer değiştirme sağlanır. Bunu insan ölçeğinde fark etmiyoruz, ancak jeolojik zaman.
Milyonlarca yıl boyunca, bu plakaların hareketi Pasifik ateş çemberinin oluşumunu tetikledi. Tektonik plakalar birbirleriyle tam olarak birleşmemişlerdir, ancak aralarında bir boşluk vardır. Genellikle yaklaşık 80 km kalınlıktadırlar ve mantodaki yukarıda belirtilen konveksiyon akımları boyunca hareket ederler.
Bu plakalar hareket ettikçe hem ayrılma hem de birbirleriyle çarpışma eğilimindedirler. Her birinin yoğunluğuna bağlı olarak biri diğerinin üzerine batabilir. Örneğin, okyanus levhaları, kıtasal olanlardan daha yüksek yoğunluğa sahiptir. Bu nedenle, her iki plaka da çarpıştığında, diğerinin önüne batanlardır. Plakaların bu hareketi ve çarpışması, plakaların kenarlarında yoğun jeolojik aktivite oluşturur. Bu nedenle, bu alanların özellikle aktif olduğu düşünülmektedir.
Bulduğumuz plaka sınırları:
- Yakınsak sınırlar. Bu sınırlar, tektonik plakaların birbirleriyle çarpıştığı yerlerdir. Bu, daha ağır bir levhanın daha hafif olanla çarpışmasına neden olabilir. Bu şekilde, bir yitim bölgesi olarak bilinen şey yaratılır. Bir plaka diğerinin üzerine batar. Bunun meydana geldiği bu bölgelerde, büyük bir volkanik miktar vardır çünkü bu dalma, magmanın kabuktan yükselmesine neden olur. Açıkçası, bu bir anda olmaz. Milyarlarca yıl süren bir süreçtir. Volkanik kemerler bu şekilde oluşmuştur.
- Iraksak sınırlar. Yakınsak olanlara tamamen aykırı olanlardır. Bunlarda plakalar ayrılma halindedir. Her yıl biraz daha ayrılıyorlar ve yeni bir okyanus yüzeyi oluşturuyorlar.
- Dönüşüm sınırları. Bu sınırlarda plakalar ne ayrı ne de birleşir, sadece paralel veya yatay bir şekilde kayarlar.
- Sıcak noktalar. Plakanın hemen altında bulunan karasal mantonun diğer alanlara göre daha fazla sıcaklığa sahip olduğu bölgelerdir. Bu durumlarda, sıcak magma yüzeye çıkıp daha aktif yanardağlar üretebilir.
Plakaların sınırları, hem jeolojik hem de volkanik aktivitenin yoğunlaştığı alanlar olarak kabul edilir. Bu nedenle, bu kadar çok volkanın ve depremin Pasifik ateş çemberinde yoğunlaşması normaldir. Sorun, denizde bir deprem meydana geldiğinde ve buna karşılık gelen bir tsunamiye sahip bir tsunami ile sonuçlandığında ortaya çıkar. Bu durumlarda tehlike, 2011'de Fukuşima'da olduğu gibi felaketlere yol açabilecek noktaya kadar yükseliyor.
Pasifik Ateş Kemeri
Fark etmiş olabileceğiniz gibi, yanardağlar gezegenin her yerine eşit olarak dağılmıyor. Tam tersi. Jeolojik aktivitenin daha fazla olduğu bir alanın parçasıdırlar. Bu aktivite olmasaydı, yanardağlar olmazdı. Depremler, plakalar arasında enerji birikimi ve salınımından kaynaklanır. Bu depremler, Pasifik Ateş Çemberi bölgesinde bulunduğumuz ülkelerde daha yaygındır.
Ve bu ateş çemberi mi tüm gezegendeki tüm aktif yanardağların% 75'ini toplar. Depremlerin% 90'ı da meydana geliyor. Çok sayıda ada ve takımada bir arada ve şiddetli ve patlayıcı patlamalara sahip farklı yanardağlar var. Volkanik kemerler de yaygındır. Bunlar, yitim plakalarının üstünde yatan volkan zincirleridir.
Bu gerçek, dünyadaki birçok insanı bu ateş kuşağı için hem büyülüyor hem de korkutuyor. Bunun nedeni hareket ettikleri güç muazzamdır ve gerçek doğal afetleri ortaya çıkarabilir.
Gördüğünüz gibi doğa, bizi asla şaşırtmayan bir şeydir ve Pasifik ateş çemberinde birçok volkanik ve jeolojik olay vardır.