Jeolojide, doğal olarak oluşan kristalin maddeyi incelemeye odaklanan bir dal var. Hakkında kristalografi. Kristallerin oluşumunu, geometrik, kimyasal ve fiziksel özelliklerini yöneten yasaları incelemekle ilgilenen bir bilimdir. Kristallerin farklı özellikleri olduğundan, kristalografi birkaç dala ayrılmıştır.
Bu yazıda size kristalografinin tüm özelliklerini, çalışmalarını ve önemini anlatacağız.
Kristalografinin dalları
Kristallerin oluşumunu ve tüm geometrik, kimyasal ve fiziksel özelliklerini inceleyen bir bilim olduğu için farklı dallar sınıflandırılır:
- Geometrik kristalografi. Geometrik oluşumların incelenmesine odaklanır.
- Kimyasal kristalografi veya Kimyasal kristalografi. Adından da anlaşılacağı gibi kristallerin kimyasına odaklanıyor.
- Fiziksel kristalografi veya Fiziksel kristalografi. Kristallerin fiziksel özelliklerini incelemeye odaklanır.
Geometrik kristalografi bölümünde kristallerin dış morfolojisi ve parçalarının simetrisi incelenir. Kristali oluşturan ağların simetrisi de hesaba katılır. Bu nedenle, sadece bir tür görsel bilim değil, aynı zamanda güçlü mikroskoplara da ihtiyaç vardır. Kristalin madde makroskopik bir bakış açısından işlendiğinde, homojen ve sürekli bir ortam olarak düşünülmelidir. Anizotropik ve simetrik özelliklere sahiptir. O zaman kristallerin simetrisini incelerken, oluşumunun kökenine bağlı olarak benzersiz özelliklere sahip olan homojen ve ayrı bir ortam olarak ele alınmalıdır.
Kimyasal kristalografiyi incelediğimizde odaklanırız kristalin maddede atomların dizilişi. Yani, kristalin iç ve dış yapısını incelemeye odaklanır. Bu durumda, geometrik kristalografide olanın aksine, sahip olabileceği kusurları dikkate almak gerektiğinden gerçek kristal kavramını tanıtmak gerekir. Kristalografinin minerallerin incelenmesinden kaynaklanan bir dal olduğu söylenebilir.
Jeolojide kayaların ve minerallerin oluşumu ve bileşimi incelenir. Mineraller ve mineraloji çalışmalarına odaklanan bölüm. Pek çok mineral kökenine bağlı olarak gerçek kristaller olduğundan, kristalografi dalından doğar.
Son olarak, fiziksel kristalografiyi incelediğimizde kristallerin fiziksel özelliklerine odaklanıyoruz. Bu fiziksel özellikler incelendikten sonra, kimyasal bileşim ve yapı ile ilişkilendirilmeye çalışılır. Bu şekilde tüm kristalden bilgi almak mümkündür.
Uygulamalı Mineraloji
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, mineraloji, jeoloji içindeki bilimin mineralleri incelemekten sorumlu olan parçasıdır. Hem kristallerin hem de diğer minerallerin kimyasal bileşimini, kristal yapısını, fiziksel özelliklerini ve oluşum koşullarını araştırdığı için kristalografi ile yakın bir ilişkisi vardır.
Mineraloji Kimyasal, fiziksel ve manyetik mineralojiye ayrılabilirler. Belirleyici, tanımlayıcı mineraloji ve mineralojenez gibi diğer uygulamalı mineraloji türleri de vardır.
Kimya, minerallerin kimyasal özelliklerinin incelenmesinden sorumludur. Fiziksel mineraloji bölümünde, farklı minerallerin sahip olduğu mekanik, elektriksel, optik ve manyetik özelliklerin incelenmesine odaklanır.
Mineralojinin jeoloji içinde uygulamalı bir bilim olarak doğduğunu unutmayın. Kullanımı tamamen insan için faydalı olan maden yataklarına adanmıştır. Her birinin yararlılığı ve ilk zamanlardan itibaren tam gelişimi üzerine yapılan çalışma, önemli bir şey keşfedilen yeni minerallerin tanımlayıcı yönünü yaptı. Bu şekilde minerallerle ilgili ilk çalışmalar temsil edilir. Aristoteles kadar erken bir tarihte, Taşlar Kitabı MÖ 315 yılında vardı. Rome de l'Isle ve Haüy'ün kristalin maddenin özellikleri üzerine yasaları mineralojik tayin yöntemlerinin geniş çapta geliştirilmesine izin verildi.
Ve klasik tespitler, en çok tezahür eden ve mineralde gözlemlenebilen fiziksel özelliklerin tanımlarına dayanıyordu. Bütün bunlar, söz konusu mineral veya kristalin özelliklerini vurgulamak için karmaşık ve gelişmiş cihazların kullanılmasının gerekli olmadığını dikkate alır. Daha sonra polarizasyon mikroskobu kullanılarak mineral ve kristal tayini tekniğinde büyük bir ilerlemeye izin verildi.
Kristalografi ve mineralojide kompozisyon
Kimyasal bileşimin incelenmesi ve belirlenmesi tüm kristalografik ve mineralojik çalışmalarda önemlidir. Ancak bu kimyasal bileşim tek başına var olan tüm mineralleri ve kristalleri tanımlamak yeterli değildir. Ve mikalar, kloritler, granatlar ve zeolitler gibi birbirinin yerine geçebilen belirli katyonlar ve aynı kimyasal bileşime sahip bileşiklere karşılık gelen bazı farklı mineraller vardır. Örneğin, farklı mineraller olan ancak aynı kimyasal bileşime sahip elmas ve grafitimiz var. Ayrıca aragonit ve kalsit vardır.
Kristalografi adı verilen bilimin doğuşu, Stensen'in kuvars kristali yüzlerinin dihedral açılarının sabitliğini gösterir. Oradan sonraki keşifler genelleşir. Ve kristalografi dünyasında sayısız tartışmaya yol açan kimyasal analizin unsurları ve olasılıkları hakkında çok sayıda keşif vardı.
Kristal, belirli oluşum koşulları altında bir çokyüzlü şeklinde görünen kristal haldeki bir katıdan başka bir şey değildir. Kristalin temel özelliklerinden biri, kristalin yüzlerle sınırlı olmasıdır.
Farklı cam türleri var, bakalım ne olduklarını:
- Tek kristal: tek kristal olarak tanımlanır. Granat kristallerinin her biri tek bir kristali oluşturur.
- Kristal agrega: birlikte büyüyen bir grup küçük kristal olarak tanımlanır. Farklı şekillerde görünebilirler.
- Kristal yapı: Kristal haldeki bir katının atomlarının oluşturduğu uzayda üç boyutun periyodik ve sıralı düzenlemesidir.
Umarım bu bilgilerle kristalografi ve ne çalıştığı hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.