Bugün açılışı Bonn İklim Zirvesi (COP23) ve Fiji tarafından yönetilmektedir. Bu COP23, uluslararası bir çabayla küresel ısınmayı durdurmak için Paris Anlaşması'nın geliştirilmesine devam etmeye çalışmaktadır.
İklim Zirvesi'nin bu açılışında, bir aciliyet duygusu ve iklim değişikliğinin ilerlemesini durdurmak için acil eylem önlemleri alma ihtiyacı vardı. COP23'ün bu ilk toplantısı hakkında daha fazla ayrıntı öğrenmek ister misiniz?
Bonn İklim Zirvesi'nin Açılışı
COP23, Paris Anlaşması'nın daha ayrıntılı yönlerini belirtmek ve ele alınmaya başlamak için 17 Kasım'a kadar uzatılacak iklim değişikliğine karşı eylem planları. Özellikle, ekonomik katkılar ve hedeflerin gerçekleştirilmesi ile ilgili her şeyi ele almaya ve aynı zamanda siyasi bir boşluk ve mali bir boşluk bırakan Amerika Birleşik Devletleri'nin pakttan vazgeçmesinin gölgesine karşı savaşmaya çalışıyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın giderek daha yıkıcı etkileri var ve artık tahmin ve spekülasyon yapacak vaktimiz yok, ancak harekete geçmemiz gerekiyor. Bu zirvede her şey ayarlanmalı finansal taahhütler ve küresel ısınmanın etkilerinin hafifletilmesi. Bunun için, Paris Anlaşması'nın iklim değişikliğiyle mücadelede üzerinde çalışılacak bir araca sahip olması için bir "kullanım kılavuzu" gereklidir.
Paris Anlaşması'nın hedeflerini artırın
Emisyonlar söz verildiği gibi azaltılsa bile, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelere kıyasla iki santigrat derecenin üzerinde durdurmak yeterli değildir.
İleri gidelim. İşimizi tamamlayalım. Tutkularımızı yükseltelim, ”dedi UNFCCC sekreteri Espinosa, "Daha önce hiç bu kadar acil olmamıştı"Ve Karayipler'deki kasırgalar dizisi gibi en son doğal afetleri" geleceklerin ilerlemesi "olarak tanımladı.
Tüm insanlık, umarım bu zirvede, özellikle sanayileşmiş ülkelerde, gerçekten gerçek anlaşmalara varılacağını umuyor, çünkü şimdiye kadar, geçmiş anlaşmalarda taahhüt ettikleri herhangi bir eylemin yerine getirildiğini görmedik, bunun yerine Bizi geliştirmeye, anlaşmalara uymaya çağıran ülkelere, sanayileşmiş olmadığımızı bilerek, tam olarak sözde gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerden gelen sözde ulus ötesi şirketlerin kurbanı olduğumuzda, baskı yapar ve hatta zorlarlar. Ülkelerimizin kaynaklarından yararlananlar, kendilerine ilerici diyen liderlerin suç ortaklığı altında bölgelerimizin ortamlarını harap etmişlerdir.